2011 YILBAŞI KURABİYE ÇEŞİTLERİ

25 Aralık 2010 Cumartesi


Merhaba ;
Yeni yılı tatlı kurabiyelerle karşılamak güzel fikir ne dersiniz?Zaten bloglar birbirinden güzel modellerle süslendi.Bu ciciler de naçizhane benim denemelerim : )



İçeriği limon ,tarçın ve biraz da zencefil !














Gece paketleyip sabah teslim edilmek üzere 25 adet olarak hazırladım.Maslak BUFETTE müşterilerine sunulmak üzere gönderildiler.

Mickey Mouse'lu 3. Yaş Doğumgünü Kutlamamız !!!

19 Aralık 2010 Pazar


Merhaba ;
Az söz, çok fotoğraflı bir yazıyla dönüş yapmak istedim.Oğlumun 3. yaşını dün akşam evimizde kutladık.Pastasını yine ben yaptım.Bu sefer, şeker kağıdı üzerine bastırdığımız resmin olduğu sade bir pastamız oldu.İçeriği sade pandispanya ,vanilyalı krema ve çilekten oluştu.


Masamızda ise ;
- Tavuklu mısırlı salata
- Patetesli yufka böreği (annemden)
- Zeytinyağlı yaprak sarması ve içli köfte (kayınvaldemden)
- Kıymalı mayalı poğaça ( Arzu cuğumdan )
- Kereviz salatası
- Minik sigara böreği
- Patetes kroket
- Üzeri haydarili salatalıklar (Hünerli bayanlar sitesinden : )
- Peynir,sarımsak,kekik,pulbiber az zeytinyağıyla karıştırılarak hazırlanmış baharatlı peynir ezmesi sürülmüş baget ekmek dilimleri (arada tarifi de vermiş oldum : )
-Hazır patlıcan salatası

>



















Ayrıca küçük bir tatlı büfesi hazırladım.Burada da :

- Çubuklara takılmış marshmalov ve çilekler
- Üzeri kremşanti ve şekerlerle süslenmiş kakaolu muffinler
- Çilekli milföy kalpler (lezzet dergisi sihirli tatlar ekinden )

Muffinlerin ve pasta üzerindeki görselin hazırlanmasında Canım Eşim ve Simay Hanım çok yardımcı oldular.Buradan tekrar teşekkür etmek istiyorum.







Telaşlı ve mutlu bir günü böyle geçirmiş olduk.

OĞLUŞUM 3. YAŞINKUTLU OLSUN
SEVGİMLE ANNEN

ZEYTİNYAĞLI BİBER DOLMASI

12 Ağustos 2010 Perşembe

Herkese Hayırlı Ramazanlar ;

Geçen pazar kavurucu sıcaklarla boğuşan İstanbul'umuza döndük.Biliyorsunuz 2 haftadır annemlerin yazlığındaydık ve ben yeni yeni tarifler deneyeceğime söz vermiştim.En azından kendime : )Ancak ne varki çoluk çocuk,azıcık deniz ve balkondaki büyük salıncağın verdiği rehavet! : ) eklenince ; artık böyle sözler vermemeye karar verdim bu sefer.Ve sonuçta döndük ve tabi evde koca, yemek bekler ve yemekleri yapacak bir anne olmadığı için haydi mutfağa diyerekten benim için en mükemmel yaz menüsü olan :

Zeytinyağlı biber dolması
Beyaz peynir
İyice soğutulmuş birkaç dilim karpuz
3 lüsü kurtarıcım oldu.Tabi bu ramazan öncesi yaptığım bir yemek olduğu için oruç tutanlar için hafif gelebilir kusura bakmayın.Tarifim annemden öğrendiğim şekliyle biraz kendi damak tadıma göre hazırlanıyor.



Malzemeler :

1 su bardağı pirinç
1/2 çay bardağı zeytinyağı (riviera)
1 adet domates
1 adet küçük boy soğan
2 adet kesme şeker
1 avuç kadar kuş üzümü
Tuz,karabiber,kuru nane,tarçın

Hazırlanışı ;

Soğanı yemeklik olarak doğrayıp zeytinyağında kavuruyoruz.

Rengi değişip iyiye kavrulunca, yıkayıp süzdüğümüz pirinçleri ekliyoruz.Pirinçleri de rengi şeffaflaşıncaya kadar orta ateşte çeviriyoruz.

Sonra rendelediğimiz domatesi, tuzu (ben 1 tatlı kaşığı kadar kullanıyorum) , kesme şekeri ve 1 bardak suyu ekliyoruz.

Tencerenin kapağını açmadan suyu çekene kadar pişiriyoruz.(yalnız pilav kadar suyunu çektirmiyoruz biraz nemli kalması gerekiyor)

Bu arada kuş üzümlerini su doldurulmuş küçük bir kapta bekletiyoruz.

Pirincimizi biraz dinlendirdikten sonra nane,karabiber,tarçın ve yıkayıp süzdüğümüz kuş üzümlerini katıyoruz.Pirinçlerin rengi değişene kadar karıştırıyoruz.

(Ben herzaman tarçını diğer baharatların 2 katı kadar koyuyorum lezzetini bu şekilde sevdiğimiz için.genelde 2 tatlı kaşığı yeterli oluyor.)

Baharatlarıda koyduktan sonra yine kapağı kapalı bir şekide 15-20 dk daha dinlendiriyoruz.

Soğuduktan sonra saplarını ayıklayıp yıkadığımız biberlerin içini dolduruyoruz.Tencereye dik şekilde diziyoruz.

Üzerine 1 bardak su koyup biraz zeytinyağı gezdiriyoruz.

Bu sefer kısık ateşte biberlerin rengi solup iyice yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz.

Afiyet olsun.

Bu vesileyle oruç tutanlara kolaylık ,tutamayanlara acil şifa ve herkese huzurlu bir Ramazan temenni ediyorum

Sevgiler

GAZOZLU KEK

31 Temmuz 2010 Cumartesi



Merhaba ;

Yaklaşık bir haftadır annemlerin yazlığında Efe Bey'imizin tuvalet eğitimini gerçekleştirmeye çalışıyoruz.Umarım yaz sonuna kadar başarılı oluruz.Ayrıntılar herhalde başka bir blog konusu olacak kadar geniş : ) o yüzden hiç değinmiyorum!

Buraya gelmişken yeni tariflerde denemek istiyorum.Bunlardan ilki annemin arşivinden aşırdığım Lezzet dergisinin Şımartan Tatlar adı altında yayımlanan bir kitabından ...Tarifi denemeden önce bu kadar az malzemeyle nasıl bir kek ortaya çıkacağı konusunda tereddütlerim vardı.Ancak kekimiz gayet güzel kabardı yumuşacık oldu.Sade kek olarak veya pandispanya olarak da kullanılabilinir.Ama ben annemin yeni yapmış olduğu mis gibi kayısı reçelini üzerine döküp yemeği tercih ettim: )(laf aramızda dümdüz bir kek benim gibi bir tatlı canavarını kesmedi.)Çikolatalı sosla da güzel bir lezzet yaratılacağını düşünüyorum.



Malzemeler ;

-3 yumurta
-2 su bardağı toz şeker
-1 şişe sade gazoz
-3 su bardağı un

Not: Malzemeleri hep aynı su bardağı ile ölçtüm.Küçük şişe gazoz bulamadığım için aynı bardakla 1,5 bardak sade gazoz kullandım.

Hazırlanışı ;

-Yumurtalarla şekeri mikserle köpük kıvamına gelnceye kadar çırpın.

-Gazozu ilave edip tekrar çırpın.Unu ilave ederek pürüzsüz bir karışım haline getirin.

-Hazırladığınız karışımı yağlanmış kalıbınıza döküp önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında üstü kızarıp ,kürdan soktuğunuzda temiz çıkıncaya kadar pişirin.

Not: Buradaki mini fırında tam 45 dakikada hazır oldu.

Deneyenlere afiyet olsun : )

SULU KÖFTE VEYA EKŞİLİ KÖFTE

12 Temmuz 2010 Pazartesi


Daha çok kışın yaptığım ama yazın da tüketilebilecek olan bir tarif paylaşmak istiyorum.Orjinali sanırım ekşili köfte olarak geçiyor ve içine küçük küçük doğranmış havuç,papates v.s sebzeler de eklenebiliyor.Bizim ailede bu sebzesiz yapılır ve adı sulu köftedir!Efe ye yaptığımdan beri de adı top köfteli çorba : )

Siz ne isim koyarsınız bilemem ama daha önce yemediyseniz tadını seveceğinizi düşünüyorum.Geçelim tarifimizde :

Malzemeler

-250 gr yağsız dana kıyma
-1 adet küçük kuru soğan
-1 avuç kadar pirinç
-1 yumurta sarısı
-1/2 limon suyu
-un ,tuz,karabiber

Hazırlanışı

-Soğanı rendenin en küçük tarafıyla rendeliyoruz.Pirinci birkaç kez yıkayıp süzüyoruz.
-Kıyma ,soğan,pirinç,tuz ve karabiberi karıştırıp aynı köfte yoğurur gibi yoğuruyoruz.
-Ufak bir tepsiye veya düz bir tabağa biraz un döküp yayıyoruz.Bunun üzerine de hazırladığımız harçtan küçük küçük toplar yapıp koyuyoruz.
-Arasıra tepsiyi sallarsanız un köftelerin üstünü kaplayabilir.Yalnız un miktarını fazla kaçırmayın .Köfteler tamamen unla kaplanmayacak sadece yapışmasını önlemek için bir miktar gerekiyor.
-Tencerede 1 kaşık sıvı yağ damlatılmış 1/2 litre kadar (su miktarını yaptığınız köfte miktarına ve kıvamının ne kadar koyu olmasını istiyorsanız ona göre ayarlayabilirsiz.) su koyup kaynatıyoruz.Köfteleri bu suyun içine atıyoruz.
-Köfteler ve pirinçler pişip şişene kadar orta ateşte pişiyoruz.
-Ayrı bir kapta limon suyu ve yumurta sarısını çırpıp yemeğin suyundan alarak bu karışıma ilave ediyoruz.Yavaş ayavaş ilave edip karıştırıyoruz.Bir süre daha kaynatıp altını kapatıyoruz.

Afiyet olsun.

ALAÇATI VE ÇEŞME NOTLARI 2

6 Temmuz 2010 Salı

Eveeet nerde kalmıştık? : ) Alaçatıyla ilgili diğer fotoları sona bırakıp Çeşme ile devam etmek istiyorum.Çeşmenin girişinde liman ve kale karşılıyor sizi...Kalenin içinde ufak bir de müze var.

Kalenin bahçesinden bir kare,

Güneş batmadan önce son saatler,bir gezi teknesi dönüş yolunda:

Çeşme kalesinin tam karşısında meşhur kumru ve dondurmalardan tadabileceğiniz, deniz kenarında çay bahçesi tarzında yerler var.Kaleyi gezerken sıcaktan bunalınca bizim tercihimiz damlasakızlı,çikolatalı,kavunlu dondurmadan yana oldu.Burada daha bir güzel yapılan damla sakızlı ve ilk kez denediğim ballı bademli dondurmayı tavsiye ederim.

Çeşmeyle ilgili söylenecek daha çok söz olacağından eminim.Ancak bizim sadece 2-3 saatlik gezimizden aktaracaklarim bunlar...Plajlar (beachler)ve gece hayatı zaten yaz tvlerinden hiç eksik olmuyor: ) Alaçatı nın çarşı ve sokaklarından birkaç fotoğrafla daha devam etmek istiyorum.


İçeri girsek püfür püfür verandada otursak : )

yada sokak içinde bir cafede...

Damla sakızlı türk kahvesinii deneyebileceğiniz ''kahve''lerden biri.Türk kahveniz yanında yine damla sakızlı lokumla servis ediliyor.Soğuk bişeyler içmek isterseniz içinde nane yaprakları ve çam fıstığıyla sunulan limonata da değişik bir tat...



Gezmek ve fotoğraflamak istediğim birçok yer daha vardı ,cmts kurulan köy pazarı,antikacılar pazarı bunlardan bazıları...Ancak yeniden gitmek istediğim yerlerin başında olduğu için inşallah daha kapsamlı bir alaçatı gezi notları ve fotoğraflarla sizleri de buluşturabilirim başka yazlarda : )

Herkese kendi bütçesine göre geçirebileceği,ağız tadıyla ve sağlıkla bir yaz tatili dilerken yine buranın simgesi olan yeldeğirmenlerinin eski ve yeni hallerinden 2 kare daha ekliyorum.

Sevgiler

DÖNÜŞ ... ALAÇATI VE ÇEŞME NOTLARI 1

29 Haziran 2010 Salı

Merhaba,
Yaklaşık 4,5 aydır yazı eklmemenin verdiği tereddütle başlıyorum ,yeniden...Çok sevdiğim bir arkadaşımın ''neden seni mutlu eden bir şeye devam etmiyorsun '' sorusu birkaç haftadır kafamı kurcalarken; aslında bu paylaşımın en çok kendim için olduğunu hatırlıyıverdim.Evet bu blogla uğraşmak ,yeri geldiğinde diğer arkadaşlar yorum yazmak ve almak bir meşgaleden çok beni mutlu eden bir şeydi.Özellikle yoğun iş hayatından sonra sadece ev ve afacanla ilgilenmenin dışında kendimi ifade edebileceğim bir yer bulmak ....Bu nedenle yemek tarifleri ve sunumlar bahane de olsa ufak bir kitleyi oluşturan izleyicilerim ve kendim için artık daha sık buralardayım : )

Biliyorum uzun bir giriş oldu ama bunu ,uzun bir ayrılığın gevezeliği sayın olur mu?Hem çok güzel görüntülerle sizlerleyim...Bu yaz tatilimizi çocuklu ve çocuksuz 5 adet aileyle birlikte tam bir curcuna havasında Çeşme Alaçatı da geçirtik.Alaçatı, son birkaç senedir ismi daha çok duyulsa da benim öncelerde de gitmek istediğim bir yerdi ve inanın 1 hafta yetmedi.!
Bilindik tatil aktiviteleri (yüzmek ,güneşlenmek )ve çocuklardan bulduğumuz fırsatlarda çekebildiğimiz fotolarla devam etmek istiyorum.

Alaçatı ,denince ilk akla gelen şey tabiki rüzgar sörfü ...Yılın büyük bir zamanın hiç durmayan rüzgarlar sayesinde bu spora meraklı kişiler için bir cennet ...Eğer benim gibi sadece kumsal olsun temiz berrak birde deniz bana yeter diyorsanız; Yakın çevrede plajlar (dalyan,aya yorgi vs.) ve Ilıca da size uygun yarler de var.Gerçi bizim kaldığmız otelin bulunduğu yer, denizi en sakin olduğu bölgede olduğu için biz pek ihtiyaç hissetmedik.


Alaçatının taştan evleri de pek meşhur.Zaten ben en çok sıra sıra dizilmiş cafe ve restaurantların
bulunduğu çarşısını sevdim.Hepsinin renkleri, dizaynları o kadar hoştu ki insan gezerken hangibirine bakacağını şaşırıyor.


Dikkatinizi çekecek bir diğer şey ise damla sakızı ! Neredeyse herşeyin içinde bulabilirsiniz, kahve ,lokum ,dondurma ve tatlılar hatta bir kafenin içki listesinde sakızlı votka bile gördüm : )
Çarşının ana girişinden girip meşhur veli usta dondurmacısını geçtikten sonra sola dönüp biraz ilerlerseniz sağda kafelerin arasına gizlenmiş benim çocukluğumda kaldığını düşündüğüm o eski pastanelerden birine rastlayabilirsiniz.Hemen kapısında buz gibi ev limonatası vitrininde çeşitli tatlı tuzlu kurabiyelerle dolu 20 senelik bir yer burası...Kumrucu Kale (beyaz fırın )..


Damla sakızlı ve lorlu tatlı kurabiyelerinden tattım ve İST a da götürmeden edemedim.



Anlatacaklarım ve resimlerim daha bitmedi.Yarın Miniş imiz mezun oluyor ,diploma töreninde olacağım ama Alaçatı ve Çeşme Notları 2 hemen ertesinde yayında olacak: )

Şimdilik iyilik ve sağlıkla kalın...

ADIM ADIM KURABİYE SÜSLEME

9 Şubat 2010 Salı


Şeker hamuruyla uğraşmanın ne kadar keyifli bişey olduğunu bu işe bulaşanlar bilir.Blog sayfalarına bakıp bakıp imrenmenin beni kesmeyeceğini anladığımda oğlumun doğum gününü bahane ederek bu alandaki çalışmalarıma start vermiştim : )İlk şeker hamurlu kurabiyeleri de o zaman yapmıştım.Bu sefer kardeşimin doğum günü için hazırladığım kurabiyeleri sizlerle paylaşmak istedim.Süslerken de adım adım fotoğrafladım.Umarım hoşunuza gider: )


Kurabiye tarifi Sevgili Müge sayesinde blogunu tanıdığım '' yasemin mutfakta''nın tarifi...Ama ben biraz değiştirerek uyguladım:

Malzemeler

150 gram tereyağı (oda sıcaklığında yumuşamış)
1 yumurta
1 su bardağı pudra şekeri
1 limon kabuğu rendesi
Aldığı kadar un (2 bardak kadar )
½ su bardağı nişasta (Ben mısır nişastası kullandım)
1 çay kaşığı karbonat
1 çay kaşığı tarçın

Yapılışı ;

Yağ ile pudra şekeri krema kıvamına gelinceye kadar çırpılır.Yumurta da ilave edilerek çırpılmaya devam edilir.
Karbonat,nişasta,tarçın ve 1 bardak un beraber elenerek yumurtalı karışıma eklenir. Son 1 bardak unu hamurun kıvamına göre yavaş yavaş ilave edilir.En son limon kabuğu rendesi katılır. Çok yumuşak veya çok sert olmayan bir hamur elde ediyorsunuz.Eğer un yeterli geliyorsa tamamını kullanmayabilirsiniz.Kalanı açarken kullanılabilir.

Hamur hazır olduktan sonra buzdolabından en az 30 dakika dinlendirilmeli. Dinlendirdikten sonra merdane ile açarak istediğiniz şekildeki kalıplarla keserek 175 derecede önceden ısıttığınız fırında en fazla 15-20 dk. dakika pişirin.(Fırından fırına farklılık gösterebilir.Üstü pembeleşinceye kadar pişirmek yeterli oluyor)
Fırından çıkarıp tel ızgarada soğumaya bırakın.

ÖNEMLİ NOT: Eğer benim gibi yaptığım gibi çubuklu kurabiyeler hazırlayacaksanız.kurabiyenize şekil verdikten sonra yumurta akına buladığınız çubuğu (ben uzun çöp şişler kullandım) kurabiyenizin ortasından geçirerek fırına verin.Yumurta akı kurabiye pişerken çubuğa sabitlenmesini sağlıyor.

Şimdi süslenmeye hazır haldeler.

Şeker hamurunu kurabiyelere yapıştırmak için bal kullanıyoruz.


Bundan sonrası sizin hayal gücünüze kalmış.


Sunum içinse seramik,metal v.s boş bir saksı kullanabilirsiniz.İçine uygun ölçüde strafor kesip sabitleyin.Straforun görünmemesi için istediğiniz renkte kağıt örtün.Bundan sonra arzu ettiğiniz dizyanda çubukları yerleştirebilirsiniz.



Ben yerleşim yapmadan önce kurabiyeleri uygun poşetlere koyup rafya ile bağladım.Böylelikle tazeliklerini daha uzun koruyabilirler.

MERBO' NUN MUTFAĞI Copyright © 2009 Designed by Ipietoon Blogger Template for Bie Blogger Template Vector by DaPino